Tüm dostlara merhaba,
1977 İstanbul doğumluyum. Mali müşavirim. Halen bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapıyorum.
Hatırladığım kadarıyla, ilk tıraş deneyimimi babamın adını hatırlayamadığım ayarlı kelebek makinasıyla oldum. Üniversite yıllarıma kadar geleneksel tıraşa devam ettikten sonra, iş hayatına atılıp hızlı tüketim modasına uyarak bilmem kaç bıçaklı kartuşlu aletlerle uzun yıllar tıraş oldum. Aslında bu konuda yanlış bir yolda olduğumu her daim hissediyordum ama bir türlü gereken adımı atamadım.
Bir gün, gezmekten her zaman keyif aldığım Küçükpazar'da, Hicipoğlu'nun 1700'lü yıllardan günümüze kadar gelen eski şekerleme dükkanından aldığım susamlı akide şekerleri ile dolaşırken, bir el arabası üzerinde gördüğüm tıraş fırçasıyla herşey değişiverdi. O gün o seyyar el arabasından aldığım basit bir alet, Lider marka tıraş fırçası ve küçük bir aluminyum tas ile çocuklar gibi sevinerek eve döndüm. Her zaman üşendiğim tıraşı bir an evvel olmak için sabırsızlanıyorum. Soğuk bir sonbahar günü, sıcak suyla tıraş olmak büyük bir keyifti. O güne kadar kendimi böyle bir keyiften yıllarca mahrum etmiştim. Sonrasında bu iş benim için bir keyfe ve hobiye dönüştü.
İnternetten geleneksel tıraşla ilgili yazılar, makaleler derken bir tıraş forumuyla tanıştım. Tıraşa özel bir forumun olmasına da şaşırdım açıkçası. Uzun süre üye olmadan takip ettikten sonra üye olmayı kendime borç bildim. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Kendimi bir anda bambaşka bir dünyanın içinde buldum. Aletler, fırçalar, sabunlar, kremler...vs. Zehir benim de fazlasıyla kanıma karışmıştı artık.
Güzel arkadaşlıklar ve dostluklar da edindim.
Bu forumun da saygıdeğer üyeleri ile geleneksel tıraş kültürüne büyük katkıları olacağından şüphe duymuyorum. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık diyor ve tüm üyelerimize keyifli tıraşlar diliyorum.
1977 İstanbul doğumluyum. Mali müşavirim. Halen bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapıyorum.
Hatırladığım kadarıyla, ilk tıraş deneyimimi babamın adını hatırlayamadığım ayarlı kelebek makinasıyla oldum. Üniversite yıllarıma kadar geleneksel tıraşa devam ettikten sonra, iş hayatına atılıp hızlı tüketim modasına uyarak bilmem kaç bıçaklı kartuşlu aletlerle uzun yıllar tıraş oldum. Aslında bu konuda yanlış bir yolda olduğumu her daim hissediyordum ama bir türlü gereken adımı atamadım.
Bir gün, gezmekten her zaman keyif aldığım Küçükpazar'da, Hicipoğlu'nun 1700'lü yıllardan günümüze kadar gelen eski şekerleme dükkanından aldığım susamlı akide şekerleri ile dolaşırken, bir el arabası üzerinde gördüğüm tıraş fırçasıyla herşey değişiverdi. O gün o seyyar el arabasından aldığım basit bir alet, Lider marka tıraş fırçası ve küçük bir aluminyum tas ile çocuklar gibi sevinerek eve döndüm. Her zaman üşendiğim tıraşı bir an evvel olmak için sabırsızlanıyorum. Soğuk bir sonbahar günü, sıcak suyla tıraş olmak büyük bir keyifti. O güne kadar kendimi böyle bir keyiften yıllarca mahrum etmiştim. Sonrasında bu iş benim için bir keyfe ve hobiye dönüştü.
İnternetten geleneksel tıraşla ilgili yazılar, makaleler derken bir tıraş forumuyla tanıştım. Tıraşa özel bir forumun olmasına da şaşırdım açıkçası. Uzun süre üye olmadan takip ettikten sonra üye olmayı kendime borç bildim. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Kendimi bir anda bambaşka bir dünyanın içinde buldum. Aletler, fırçalar, sabunlar, kremler...vs. Zehir benim de fazlasıyla kanıma karışmıştı artık.
Güzel arkadaşlıklar ve dostluklar da edindim.
Bu forumun da saygıdeğer üyeleri ile geleneksel tıraş kültürüne büyük katkıları olacağından şüphe duymuyorum. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık diyor ve tüm üyelerimize keyifli tıraşlar diliyorum.